Kredi Kartının İdari Takibe Düşmesi Ne Demek?

Kredi kartı borcunu ödeyemeyen tüketiciler gelen yapılandırma haberiyle çok sevindi. Yapılandırma sayesinde maddi durumu borcunu ödemeye el vermeyen tüketiciler biraz daha rahatlayarak maddi durumlarını düzeltme fırsatı yakaladılar. Yapılandırma haberi bir umut olsa da kredi sicili bozulanlar bu durumda biraz sıkıntıya düşebilir. Bizler bu yazımızda sicili bozulanların neler yapabileceği, kredi kartının idari takibe düşmesinin ne demek olduğu hakkında bilgi vermeye çalışacağız.

Öncelikle kredi kart borcumuzun tamamını ödeyemesek bile en azından asgarisini ödememiz gerektiğini bu durumun sizi dara düşmekten kurtarabileceğini hatırlatalım.

Kredi kartının asgari borcunun ödenmemesi durumunda; tüketici hukuka karşı gelerek borcunu ödemeyen kişi konumuna düşmektedir. Bu nedenle banka nezdinde böyle bir durumla karşılaşmamak için en azından borcun asgarisini ödemekte fayda vardır. Eğer ben asgari tutarı da ödeyemiyorum derseniz hakkınızda başlatılacak idari takipten ve yasal takipten haberdar olmanız gerekir.

Ödeyemediğiniz zaman ne olur ? bu sıranın ilk başında ‘’kara liste’’ gelir. Kredi kartı borcunuzu hiçbir şekilde ödememeniz durumunda Merkez Bankası’nda bulunan kara listede yer almanız kaçınılmaz bir sonuç olacaktır. Kredi kartı ödemelerinizi yapmamaya başladığınız andan itibaren ilk üç aşamadan geçersiniz. İlk olarak karşınıza idari takip süreci çıkar. Eğer tüketici kredi kartı borcunu 90 gün yani 3 ay süresince ödemezse idari takip süreci başlamış olacaktır. İdari takip süresinin başlaması ile birlikte banka sizden alacağı meblağı tahsis etmek için gerekli yönlendirmeleri yapacaktır ve sizden borcunuzu ödemenizi isteyecektir.

İdari takip süresinde tüketiciler de birçok yanlışa düşmektedir. Bankalardan gelen aramalara cevap vermemek, dönmemek oldukça yanlıştır. Kaçmak hiçbir işe yaramayacaktır. Çünkü banka alacağı tutarı eninde sonunda sizden alacaktır, borcun alınması için hukuki süreç başladıktan sonra iş icraya kadar da gitse ödeme yapılacaktır. Aramalardan kaçmak yerine banka ile iletişime geçerek maddi durumunuzu uygun bir dille ifade ederek sonucunda yapılandırma talep etmek sizler için yapılacak en mantıklı iştir.

Banka size son kez bir şans daha sunacaktır. Süreç bittikten sonra 7 gün süre arttırılarak, idari takip ve hukuksal işlemler başlamadan borcun ödenmesi bir kez daha istenecektir. Verilen ek süre zarfında borç durumunda yine bir ödeme görülmezse hakkınızda idari işlemler maalesef başlayacak ayrıca adınız Merkez Bankasına ulaştırılarak kara listeye eklenecektir.

İdari takip işlemi yapıldıktan sonra yasal takip tüketici hakkında başlayacaktır. Diğer adıyla icra süreci. Banka bu durumdan sonra tüketici ile olan süreci dosya halinde hukuk servisine yönlendirmektedir. Yani bankacılarla iletişiminiz kesilecek banka avukatları ile konuya devam edeceksiniz. Devreye giren banka avukatları alacağı tahsis etmek için icra yöntemini deneyeceklerdir. Sizlere ilgili olan İcra Dairesi tarafından bir ödeme emri yollanacaktır, borç ödemesi hala yapılmıyorsa haciz süreci başlamaktadır. Borcunuzun tutarına bağlı olarak adınıza kayıtlı arsa, araç, gayrimenkul gibi mal varlıklarınıza haciz koyulacaktır. Söz konusu mal satılarak bankaya olan borç ödenmiş olacaktır. Ayrıca sadece bankaya olan borcunuz değil icra masrafları, gecikme faizleri, avukata vekalet ücretleri vs. de borcun üzerine koyulacaktır.

Bir önceki yazımız olan Ölen Kişinin Kredi Kartı ve KMH Nasıl Kapatılır? başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.